Thursday, July 24, 2014

İsrailli yüzbaşı tankın üzerinde vuruldu

Hamas’ın askeri kanadı, Gazze’yi havadan, karadan ve denizden bombardıman altına tutan İsrail askerlerine karşı verdikleri mücadeleyi dünyaya duyurmaya devam ediyor. İSRAİLLİ YÜZBAŞI TANKIN ÜZERİNE VURULDU El Kassam’ın resmi Youtube sayfasında, Gazze”ye giren İsrail tankının …
Milliyet Dünya



İsrailli yüzbaşı tankın üzerinde vuruldu

Wednesday, July 23, 2014

Çöpten acımasızlık çıktı


Siyah poşet içinde yeni doğmuş erkek bir bebek çıkınca polise haber verdiler. Solunumu zayıf olan bebek, kuvöze konuldu. Bebeğin 13 gün önce doğduğu, annesinin, eşi cezaevinde olan Y.U. (26) olduğu açıklandı. Talihsiz çocuğun babasının, Y.U.’nun sevgilisi A.A. (28) olduğu ve onun tarafından çöpe atıldığı belirlendi. Gözaltına alınan sevgililer serbest bırakıldı.




Hürriyet GÜNDEM



Çöpten acımasızlık çıktı

Tuesday, July 22, 2014

Drama, Emotionen, Kurioses: Massa fliegt, Spongebob golft

Wir können einfach nicht genug kriegen. Jaja, die WM ist vorbei …



Wir können einfach nicht genug kriegen. Jaja, die WM ist vorbei …


… und genug Fotos sind gemacht, …


… aber dieses letzte gönnen wir uns noch: Bastian Schweinsteiger präsentiert den Fans auf der Fanmeile den WM-Pokal.


In Manchester präsentiert der neue United-Trainer Louis van Gaal das, was er für das Wertvollste auf der Welt hält: sich selbst.


Ein bunter Vogel: John Daly bei den British Open in Spongebob Squarepants.


Ein echter Vogel: Der spätere Sieger Rory McIlroy bekommt Besuch von einem Fasan.


In der letzten Woche war es teils erbarmungslos heiß – was liegt da näher, als einfach mal Pause zu machen?


Eine ruhige Kugel zu schmettern?


Die Füße hochzulegen?


Mal andere machen zu lassen?


Mal so richtig durchzuschnaufen?


Den Kopf freizukriegen?


Einfach nur rumzuhängen?


Aber so ist der Sport – viel Zeit bleibt nie. Immer naht der nächste Start, der nächste Anpfiff. Dann geht es wieder los …


… und manchmal ist es schnell wieder vorbei, wie für Felipe Massa in der ersten Runde des Grand Prix in Hockenheim.


Anthony Rizzo von den Chicago Cubs geht auf Tauchstation.


Weniger auf das Tauchen als auf den eleganten Sprung kommt es hier für Meaghan Benfeito an.


Hauptsache drüber: Mutaz Barshim beim Leichtathletik-Meeting in Monaco.


Hauptsache surfen: Ein paar Jungs trotzen dem kühlen Winterwetter in Sydney.


Augen zu und durch: Der Tour-de-France-Peloton quält sich durch ein Gewitter.




n-tv.de – Bilderserien



Drama, Emotionen, Kurioses: Massa fliegt, Spongebob golft

Ebû Hanife’ye göre inanç özgürlüğü


EBÛ Hanife kişilerin fikir ve inançlarına saygı duyar, dış görünüşten veya dışa yansıyan bir davranıştan hareketle hemen karar vermezdi. O davranışın arka planını araştırır, niçin ve hangi amaca yönelik yapıldığına özen gösterirdi. İnsan onuru ve haysiyeti, insanın aklı, dini, malı ve canı onun için korunması gereken değerlerdi. İslam’ın bu maksatları korumak için geldiğine inanmaktaydı.
Bu yaklaşımı, ayetleri yorumlamasını nasıl etkiledi?
m Ayetleri yorumlarken bu amaçlara uygun yorumlamaya çalıştı. Zahiri anlamlara takılarak bu ilkelere ters düşen yorumlar yapmamaya özen gösterdi. Ona göre insanlar, doğuştan günahsızdır. İnsanlar,İslam’ı benimseyecek sağduyu ve selim bir fıtratla yaratılmıştır. İnsan, özgür iradesiyle sonradan mümin veya kafir olur. Allah, insanlara gücünün yetmediği şeyleri yüklemez. Gücünün yetmediğini insanlara yüklemek, sorumluluğu kaldırır. Dinde, güç yetirebilirlik, kolaylık ve kolaylaştırma esastır.
Ebu Hanife’nin amacını
nasıl özetlenebilir?
m Ebû Hanife’nin asıl amacı insanların inancı ile eylemi arasında mantıksal ve ahlakî tutarlılığı sağlamak idi. İman, dil ile ikrar kalb ile tasdiktir. İmanın kesin bilgiye dayalı, şeksiz ve şüphesiz olması gerekir. Bir Müslüman işlediği büyük günahı sebebiyle imandan çıkmaz ve küfre de girmez. O, bu dünyada ahlaksız (fasık) mümindir. Dolayısıyla Allah’ın birliğine inandığı sürece kişiyi müşrik yapacak bir günah yoktur. Böyle birinin ahiretteki durumu Allah’ın dilemesine kalmıştır, Allah isterse onun günahını bağışlar, isterse cezalandırır. Ameller, iman değildir veya imanın bir parçası da değildir. İman amellerin sebebidir, ameller imanın sebebi değildir. Ameller imanın dışında farzlar olup onun özüne dahil edilemezler.
O’nun için “Büyük günah” nedir?
m Hiçbir mümin, büyük günah işlemekle imandan ve dinden çıkmaz. Dinden çıkaran büyük günah sadece Allah’a şirk koşmak ve onu inkar etmektir. Müslümanlar, imanda ve İslam’ı benimsemede birbirine eşittir. Sadece amellerde birbirinden üstün olabilirler. Ama iman çok amel etmekle artmaz, az amel etmekle de azalmaz. Ameller, sadece sevap ve cezayı etkiler. Kıble Ehli’nden büyük günah işleyen hiç kimse tekfir edilemez. Bir kimse iman ettikten sonra İslam toplumunun bir üyesidir. Bu bakımdan bütün müminler eşit olup birinin diğerine üstünlüğü yoktur. İslam’ın doğu coğrafyasında Türklerin ve diğer milletlerinHanefiliğe özel ilgi göstermesi, bu mezhebin İslam’a girişi kolaylaştıran hoşgörülü bir din anlayışını önermesiyle doğrudan ilişkiliydi.
İman temelinde eşitlik nedir?
m Ebû Hanife’nin görüşlerini izleyenlere göre, Allah’ın birliğini, Hz. Muhammed’i ve getirdiklerini, topluca kalbiyle tasdik eden ve diliyle ikrar eden bir kimse İslam dairesine girmiştir. Aynı şeylere inanmaları ve kalpleriyle tasdik etmeleri dolayısıyla, Arap, Fars veya Türk asıllı olan bütün müminler imanlarında birbirine eşittir. Bu algı Arap olmayan Müslümanlar ile Arap Müslümanlar arasındaki farkı kaldırıyor ve onları İslam toplumunun birinci sınıf vatandaşı yapıyordu. Hanefilere göre, şirk koşmadığı, inkar etmediği, aşağılamadığı, helali haram görmediği süreceMüslüman, işlediği günahlardan dolayı imandan çıkmaz. Böyle bir görüş yeni Müslüman olan Türklerin İslam toplumuna uyum sağlamasında önemli bir rol oynamıştır.


Ben de sizin gibi ölümlü bir insanım


KEHF SURESİ: Mekke döneminin son yılında nazil olmuştur. “Sureye ismini veren Ashab-ı Kehf (Mağara İnsanları/Arkadaşları) inanç uğruna dünyevi olandan feragat etme tavrını yansıtmakta ve bir ölüm ve ölümden sonra kalkış ve manevi/ruhani uyanma temsili içinde derinleşmektedir. Hz. Musa ile isimsiz bilgenin öyküsünde manevi/ ruhani uyanış teması anlamlı bir değişime uğrayarak insanın zihni sorular dünyasına ve nihai gerçekler peşindeki arayışına dönüşür.” (Esed, 583) Kehf Suresinin son ayeti şöyledir: “De ki: Ben de sizin gibi ölümlü bir insanım. Tanrınızın Bir ve Tek Tanrı olduğu vahyolundu bana. Öyleyse, artık her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koysun ve Rabbine özgü kullukta hiç kimseyi, hiçbir şeyi O’na ortak koşmasın.” (Kehf, 110)


Prof. Dr. Sönmez KUTLU
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi


Barınakların en zayıfı örümcek ağıdır


ANKEBUT SURESİ: Mekke döneminin sonlarında nazil olmuş bir suredir. Adını, 41’inci ayette geçen “Örümcek” anlamına gelen “Ankebut” sözcüğünden almıştır. “Bu temsil, hakikat fırtınası önünde uzun süre dayanamayıp paramparça olmaya mahkum bulunan batıl inanç ve değerleri sembolize etmektedir” (Esed, 803). Surenin 41’inci ayeti şöyledir: “Allah’tan başka (varlıkları ve güçleri) sığınak olarak kabul edenlerin durumu, kendisine ağ ören örümceğin durumuna benzer; barınakların en zayıfı örümcek ağıdır. Keşke bunu anlasalardı.”


Muhacir kimlerdir


SÖZLÜKTE, bir yerden başka bir yere göç etmek anlamındaki “Hicret” kelimesinden gelen muhacir göç eden, Hicret eden anlamındadır. Terim olarak Rasulullah (a.s.) ile Mekke’den Medine’ye göç eden sahabeler topluluğuna verilen isimdir. Kuran-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Önce Müslüman olanlardan, Muhacirlerin ve Ensarın önce gelenlerinden ve bunların yolunda gidenlerden Allahü teala razıdır ve bunlar da Allahü tealadan razıdırlar. Allahü teala, bunlar için, cennetler hazırladı. Bu cennetlerin altından nehirler akmaktadır. Bunlar cennetlerde sonsuz olarak kalacaklardır.” (Tevbe, 9/100) (KAYNAK: Din İşleri Yüksek Kurulu/ Dini Soruları Cevaplandırma Platformu)


Kuran’dan Dualar


RABBİMİZ! Unutur ya da yanılırsak, bundan dolayı bizi sorguya çekme! Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme! Rabbimiz! Güç yetiremeyeceğimiz yükü bize taşıtma! Günahlarımızı affet, bizi bağışla, bize merhamet et! Sen bizim Mevla’mızsın; kafirler güruhuna karşı Sen bize yardım et!” (BAKARA/286)


Anlaşılmayan geçmiş kutsallaştırılır



KURAN, Hz. Muhammed aleyhisselamın “En güzel örnek” olduğunu söyler. Oysa bizler, çoğu zaman sünnete uymayı Hz. Peygamber’i taklit etmek olarak algılarız. Kuran, “Ataların dini” adı altında, geçmişin kutsallaştırılmasını şiddetle eleştirir; bizler geçmişten bize intikal eden dini nitelikli her türlü veriyi kutsal kabul ederiz. Geçmişe bakışımızda, tarih algımızda, Kuran anlayışımızda birtakım ciddi sorunlar var… Diyoruz ki, doğru anlayamadığımız geçmiş, bizi mazinin derinliklerine zincirler; asla gelecek tasarımı yapamayız. Öyle ise, özgürlük, biraz da, geçmişe esir olmamak anlamına gelir. Geçmişin esiri olmaktan kurtulabilmenin ilk adımı, geçmiş ile tarihin birbirinden farklı olduğunu bilmektir.
GEÇMİŞ VE TARİH NEDİR
Geçmiş, yaşananların, geride kalanların, olup bitenlerin tamamıdır. Tarih ise, geçmişten geleceğe sızmayı başaran bilgi, belge ve bulgulara göre bizim zihnimizde yaptığımız bir inşa faaliyeti, bir söylemdir. Bizler çoğu zaman, geçmişten bize ulaşan her türlü bilgiyi geçmişin tamamı veya geçmişte yaşananların ta kendisi zannediyoruz. Oysa, geçmişle, geçmişten bize kadar gelmeyi başaran veriler birebir örtüşmediği gibi; bu verilerle inşa edilen tarih de, geçmişle hiçbir şekilde birebir örtüşmez. Ne demek istediğimizi sadece bir günümüzü nasıl geçirdiğimizi düşünürsek, kolayca anlayabiliriz.
NE KADARINI HATIRLIYORUZ
Gün boyu pek çok şey yaşıyoruz, pek çok kimse ile konuşuyoruz, okuyoruz, yazıyoruz. Ertesi gün olup bitenlerin ne kadarı aklımızda kalıyor? Kendi yaşadıklarımızdan belleğimizde kalanlar, nasıl olup bitenlerin daha çok ana hatları ise, geçmişten bugüne sızmayı başaran veriler de, ya olay ve olgularla ilgili ana hatlar, ya da onlardan kalan tortulardan ibarettir. Daha anlaşılır bir ifadeyle, belleğimiz, hiçbir şeyi olduğu gibi kaydetmez. Belleğimizdeki bilgiler, albümdeki fotograflar gibi sıralanmış da değildir. Belleğimiz, her şeyi, ama her şeyi, hazır bulunan anlam çerçeveleri doğrultusunda yorumlayarak kaydeder. Anlama faaliyeti, yorumdan bağımsız olamaz.


Niçin farklı peygamber algısı var?


ŞİMDİ şu soruları sormanın tam zamanı olduğunu düşünüyoruz: Niçin Müslümanların kafasında birbirinden çok farklı peygamber algısı mevcuttur? Niçin Müslümanlar gelenek ile din arasındaki farkı fark etmek istemezler? Niçin Müslüman tarih anlayışında süreç ve değişme fikri gelişmemiştir? Bu ve benzeri sorulara sağlıklı cevap bulmak istiyorsak, öncelikle şu gerçeklerle yüzleşmek durumundayız:
1. Her mezhep, her tarikat, her cemaat kendi çıkarları ve beklentileri doğrultusunda kendi tarihini yaratmıştır. Ehl-i Sünnet, “Dört Halife Dönemi”ni esas alır. Şia, Hz. Ebu Bekir, Ömer ve Osman dönemini görmezden geldiği gibi, bu halifeleri Hz. Ali’nin hilafet hakkını gaspedenler olarak algılar.
2. “Saadet Asrı” adı altındaki erken dönem idealizasyonu, süreç algısının ve değişme fikrinin gelişmesini engellemiştir. Oysa İslam, Kur’an’ın kurucu ilkeleri ve yaratılışın yasaları çerçevesinde, her zaman ve mekanda yeniden anlaşılması ve yorumlanması gereken bir dindir.
3. Müslüman tarih algısı, siyasi güç merkezli olarak inşa edilmiştir. Siyaset, dini meşruiyet aracı olarak kullanmıştır. Bu tespitin en açık kanıtı, “dört hak mezhep” ifadesidir. Bu mezheplerin hicri 2’nci asrın sonlarından itibaren teşekkül ettiğini düşünürsek, konuyu daha iyi anlayabilir. Adı ne olursa olsun, bütün mezhepler beşeri oluşumlardır; İslam’la özdeşleştirilemezler.
4. Anlaşılmayan geçmiş, kutsallaştırılır. Geçmiş kutsallaşınca, din ve gelenek arasındaki fark kaybolur ve gelenek dinleşir. Geleneğin dinleşmesi, dinin temel işlevlerini kaybetmesi demektir.


Güvenli geleceğin şartı


BU gerçekler, niçin uzlaşı kültürü yaratamadığımızın, niçin çatışmayı yaşam biçimine dönüştürdüğümüzün cevabını da içinde barındırmaktadır. Kuran, geçmişin doğru anlaşılmasını ister. Geçmişi doğru anlayamadığımızda, onun ağırlığı altında eziliriz. Geçmişi anlama faaliyeti, süreklilik arz eder; tarih her daim yeniden inşa edilir. Güvenli bir gelecek, sağlıklı tarih algısıyla mümkün olur.




Hürriyet GÜNDEM



Ebû Hanife’ye göre inanç özgürlüğü

Enkaz altından gelen çığlık

İsrail’in yaşadıkları evi bombalaması sonucunda enkaz altında kalan ve acı içinde bağıran Gazzeli küçük kız çocuğunun feryatları izleyenleri gözyaşları içinde bırakıyor. 2 ya da 3 yaşında olduğu tahmin edilen küçük yavrunun kendisini kurtarmaya çalışanların telkiniyle “Yarabbi” diye …
Milliyet Dünya



Enkaz altından gelen çığlık

Беседин ответил за метро


Начальник Московского метрополитена Иван Беседин смещен с должности после крупнейшей за всю историю столичной подземки техногенной катастрофы, унесшей жизни по меньшей мере 22 человек. На его место назначен Дмитрий Пегов из РЖД. Ранее о возможной отставке Беседина заявил глава столичного департамента транспорта Максим Ликсутов.


Мэр Москвы Сергей Собянин сообщил об увольнении Ивана Беседина с должности начальника Московского метрополитена во вторник, открывая заседание столичного правительства.


«То, что произошло на Арбатско-Покровской линии, эта трагедия перечеркнула ту огромную работу, которая проводилась в метро последние годы, — заявил столичный градоначальник. — В связи с этим руководитель метро Беседин уволен с занимаемой должности».


На сайте метрополитена говорится, что «Беседин освобожден от занимаемой должности по собственному желанию».


На место Беседина назначен Дмитрий Пегов, с февраля 2010 года возглавлявший Дирекцию скоростного сообщения — филиала ОАО «РЖД». Беседин занимал пост начальника ГУП «Московский метрополитен» с февраля 2011 года.


«Сейчас первоочередными задачами стоит кардинальная проверка инфраструктуры, технологических процессов, которые сейчас существуют в метрополитене. Лично с сотрудниками метрополитена надо будет обойти все станции, все узкие места, которые сейчас существуют и которые непосредственно влияют на движение поездов в Московском метрополитене», — сказал Пегов, комментируя свое назначение. Он добавил, что планирует осмотреть синюю ветку метро уже во вторник.


Первым о возможной отставке главы метрополитена заявил глава департамента столичного транспорта Максим Ликсутов на следующий день после аварии, 16 июля. Выступая перед прессой, он не исключил, что после завершения следствия могут быть сделаны кадровые выводы.


«Работают правоохранительные органы, исследуются различные версии причин трагедии. По итогам работы и выводам правоохранительных органов правительство Москвы сделает свои выводы в этой части», —


ответил он на вопрос одного из журналистов, возможна ли отставка Беседина после аварии.


Собянин также пообещал «кадровые выводы» по итогам проверки. «Сегодня уже очевидно, что выявлен ряд нарушений технологии и дисциплины внутри метрополитена, и в ближайшее время будут сделаны кадровые выводы, еще до того, как следствие применит свои санкции к конкретным виновникам», — заявил он.


Сам Беседин призывал не торопиться с выводами о своей возможной отставке до окончания следствия. При этом он отмечал, что состояние путей на Арбатско-Покровской линии было хорошим, но накануне аварии там проводились работы.


Между тем в понедельник в рамках уголовного дела об аварии в московском метро были задержаны еще два человека, сообщается на сайте Следственного комитета России.


31-летний заместитель начальника дистанции капитального ремонта службы пути ГУП «Московский метрополитен» Алексей Трофимов и 55-летний директор по производству субподрядной организации ООО «Спецтехреконструкция» Анатолий Круглов подозреваются в совершении преступления, предусмотренного ч. 3 ст. 263 УК РФ (нарушение правил безопасности движения и эксплуатации метрополитена, повлекшее смерть двух и более лиц).


«По версии следствия, Круглов являлся ответственным за производство работ по врезке стрелочного перевода на перегоне станций «Парк Победы» — «Славянский бульвар», однако не осуществил надлежащего контроля. Трофимов, лично участвовавший в строительстве стрелочного перевода, как полагает следствие, допустил ненадлежащее закрепление остряка стрелки», — говорится в сообщении СК. Ранее по делу были задержаны дорожный мастер службы пути ГУП «Московский метрополитен» Валерий Башкатов и помощник дорожного мастера пути Юрий Гордов. Их подозревают в нарушении требований транспортной безопасности.


15 июля в половине девятого утра на перегоне между станциями «Парк Победы» и «Славянский бульвар» сошли с рельсов и врезались в стену тоннеля три вагона поезда. По данным СК, погибло 22 человека и еще 150 пассажиров поезда получили различные телесные повреждения. Ранее сообщалось о гибели 23 человек и более 200 пострадавших, из которых около сотни по-прежнему находятся в больницах.


Читайте также:



Газета.Ru – Первая полоса



Беседин ответил за метро

Monday, July 21, 2014

Hakkari'de aşiret kavgasına sokağa çıkma yasağı


HAKKARİ’DE İKİ AŞİRET ARASINDA SİLAHLI KAVGA ÇIKTI / FOTO GALERİ


Valilik olayların büyümemesi için sokağa çıkma yasağı ilan etti. Bulvar Caddesi üzerinde cuma günü saat 23.00 sıralarında 4 kişi arasında başlayan tartışma, Ertuşi ve Pinyanişi aşiretlerinin diğer fertlerinin de katılmasıyla kavgaya dönüştü. Tarafların taş ve sopalı kavgasında birçok işyeri ve evin camları kırıldı, otomobiller zarar gördü. Polisin biber gazı ve TOMA’yla müdahale ettiği kavga önceki gün yine alevlendi. Bulvar Caddesi’nde iftar sonrası bir araya gelen grup, kent merkezini savaş alanına çevirdi. Polisin müdahale ettiği olaylarda esnaf kepenk kapatırken, silah sesleri de duyuldu.


KAN AKTI: 1 ÖLÜ, 3 YARALI


Ertuşi ve Pinyanişi Aşireti mensupları, dün de saat 16.30 sıralarında Bulvar Caddesi ‘nde toplandı. Hakkâri’nin ileri gelenleri ve her iki aşiretin büyükleri, kavga etmek için toplanan gençlerin arasında barikat gibi dizildi. Bunun üzerine Ertuşi Aşireti’ne mensup bir grup silahlarla, Pinyanişi Aşireti mensuplarının yaşadığı Bağlar Mahallesi’ni bastı. Pinyanişi Aşireti’nden Mustafa Er öldürülürken, oğlu ile 2 kişi daha  yaralandı. Olaylar durulmayınca valilik ‘sokağa çıkma yasağı’ ilan etti. Yasak, camiden ve polis araçlarından megafonla anons edildi. Bölgeye çok sayıda özel harekât polisi sevk edildi.




Hürriyet GÜNDEM



Hakkari'de aşiret kavgasına sokağa çıkma yasağı

Sunday, July 20, 2014

Ebû Hanife’ye göre inanç özgürlüğü


EBÛ Hanife kişilerin fikir ve inançlarına saygı duyar, dış görünüşten veya dışa yansıyan bir davranıştan hareketle hemen karar vermezdi. O davranışın arka planını araştırır, niçin ve hangi amaca yönelik yapıldığına özen gösterirdi. İnsan onuru ve haysiyeti, insanın aklı, dini, malı ve canı onun için korunması gereken değerlerdi. İslam’ın bu maksatları korumak için geldiğine inanmaktaydı.
Bu yaklaşımı, ayetleri yorumlamasını nasıl etkiledi?
m Ayetleri yorumlarken bu amaçlara uygun yorumlamaya çalıştı. Zahiri anlamlara takılarak bu ilkelere ters düşen yorumlar yapmamaya özen gösterdi. Ona göre insanlar, doğuştan günahsızdır. İnsanlar,İslam’ı benimseyecek sağduyu ve selim bir fıtratla yaratılmıştır. İnsan, özgür iradesiyle sonradan mümin veya kafir olur. Allah, insanlara gücünün yetmediği şeyleri yüklemez. Gücünün yetmediğini insanlara yüklemek, sorumluluğu kaldırır. Dinde, güç yetirebilirlik, kolaylık ve kolaylaştırma esastır.
Ebu Hanife’nin amacını
nasıl özetlenebilir?
m Ebû Hanife’nin asıl amacı insanların inancı ile eylemi arasında mantıksal ve ahlakî tutarlılığı sağlamak idi. İman, dil ile ikrar kalb ile tasdiktir. İmanın kesin bilgiye dayalı, şeksiz ve şüphesiz olması gerekir. Bir Müslüman işlediği büyük günahı sebebiyle imandan çıkmaz ve küfre de girmez. O, bu dünyada ahlaksız (fasık) mümindir. Dolayısıyla Allah’ın birliğine inandığı sürece kişiyi müşrik yapacak bir günah yoktur. Böyle birinin ahiretteki durumu Allah’ın dilemesine kalmıştır, Allah isterse onun günahını bağışlar, isterse cezalandırır. Ameller, iman değildir veya imanın bir parçası da değildir. İman amellerin sebebidir, ameller imanın sebebi değildir. Ameller imanın dışında farzlar olup onun özüne dahil edilemezler.
O’nun için “Büyük günah” nedir?
m Hiçbir mümin, büyük günah işlemekle imandan ve dinden çıkmaz. Dinden çıkaran büyük günah sadece Allah’a şirk koşmak ve onu inkar etmektir. Müslümanlar, imanda ve İslam’ı benimsemede birbirine eşittir. Sadece amellerde birbirinden üstün olabilirler. Ama iman çok amel etmekle artmaz, az amel etmekle de azalmaz. Ameller, sadece sevap ve cezayı etkiler. Kıble Ehli’nden büyük günah işleyen hiç kimse tekfir edilemez. Bir kimse iman ettikten sonra İslam toplumunun bir üyesidir. Bu bakımdan bütün müminler eşit olup birinin diğerine üstünlüğü yoktur. İslam’ın doğu coğrafyasında Türklerin ve diğer milletlerinHanefiliğe özel ilgi göstermesi, bu mezhebin İslam’a girişi kolaylaştıran hoşgörülü bir din anlayışını önermesiyle doğrudan ilişkiliydi.
İman temelinde eşitlik nedir?
m Ebû Hanife’nin görüşlerini izleyenlere göre, Allah’ın birliğini, Hz. Muhammed’i ve getirdiklerini, topluca kalbiyle tasdik eden ve diliyle ikrar eden bir kimse İslam dairesine girmiştir. Aynı şeylere inanmaları ve kalpleriyle tasdik etmeleri dolayısıyla, Arap, Fars veya Türk asıllı olan bütün müminler imanlarında birbirine eşittir. Bu algı Arap olmayan Müslümanlar ile Arap Müslümanlar arasındaki farkı kaldırıyor ve onları İslam toplumunun birinci sınıf vatandaşı yapıyordu. Hanefilere göre, şirk koşmadığı, inkar etmediği, aşağılamadığı, helali haram görmediği süreceMüslüman, işlediği günahlardan dolayı imandan çıkmaz. Böyle bir görüş yeni Müslüman olan Türklerin İslam toplumuna uyum sağlamasında önemli bir rol oynamıştır.


Ben de sizin gibi ölümlü bir insanım


KEHF SURESİ: Mekke döneminin son yılında nazil olmuştur. “Sureye ismini veren Ashab-ı Kehf (Mağara İnsanları/Arkadaşları) inanç uğruna dünyevi olandan feragat etme tavrını yansıtmakta ve bir ölüm ve ölümden sonra kalkış ve manevi/ruhani uyanma temsili içinde derinleşmektedir. Hz. Musa ile isimsiz bilgenin öyküsünde manevi/ ruhani uyanış teması anlamlı bir değişime uğrayarak insanın zihni sorular dünyasına ve nihai gerçekler peşindeki arayışına dönüşür.” (Esed, 583) Kehf Suresinin son ayeti şöyledir: “De ki: Ben de sizin gibi ölümlü bir insanım. Tanrınızın Bir ve Tek Tanrı olduğu vahyolundu bana. Öyleyse, artık her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koysun ve Rabbine özgü kullukta hiç kimseyi, hiçbir şeyi O’na ortak koşmasın.” (Kehf, 110)


Prof. Dr. Sönmez KUTLU
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi


Barınakların en zayıfı örümcek ağıdır


ANKEBUT SURESİ: Mekke döneminin sonlarında nazil olmuş bir suredir. Adını, 41’inci ayette geçen “Örümcek” anlamına gelen “Ankebut” sözcüğünden almıştır. “Bu temsil, hakikat fırtınası önünde uzun süre dayanamayıp paramparça olmaya mahkum bulunan batıl inanç ve değerleri sembolize etmektedir” (Esed, 803). Surenin 41’inci ayeti şöyledir: “Allah’tan başka (varlıkları ve güçleri) sığınak olarak kabul edenlerin durumu, kendisine ağ ören örümceğin durumuna benzer; barınakların en zayıfı örümcek ağıdır. Keşke bunu anlasalardı.”


Muhacir kimlerdir


SÖZLÜKTE, bir yerden başka bir yere göç etmek anlamındaki “Hicret” kelimesinden gelen muhacir göç eden, Hicret eden anlamındadır. Terim olarak Rasulullah (a.s.) ile Mekke’den Medine’ye göç eden sahabeler topluluğuna verilen isimdir. Kuran-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Önce Müslüman olanlardan, Muhacirlerin ve Ensarın önce gelenlerinden ve bunların yolunda gidenlerden Allahü teala razıdır ve bunlar da Allahü tealadan razıdırlar. Allahü teala, bunlar için, cennetler hazırladı. Bu cennetlerin altından nehirler akmaktadır. Bunlar cennetlerde sonsuz olarak kalacaklardır.” (Tevbe, 9/100) (KAYNAK: Din İşleri Yüksek Kurulu/ Dini Soruları Cevaplandırma Platformu)


Kuran’dan Dualar


RABBİMİZ! Unutur ya da yanılırsak, bundan dolayı bizi sorguya çekme! Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme! Rabbimiz! Güç yetiremeyeceğimiz yükü bize taşıtma! Günahlarımızı affet, bizi bağışla, bize merhamet et! Sen bizim Mevla’mızsın; kafirler güruhuna karşı Sen bize yardım et!” (BAKARA/286)


Anlaşılmayan geçmiş kutsallaştırılır



KURAN, Hz. Muhammed aleyhisselamın “En güzel örnek” olduğunu söyler. Oysa bizler, çoğu zaman sünnete uymayı Hz. Peygamber’i taklit etmek olarak algılarız. Kuran, “Ataların dini” adı altında, geçmişin kutsallaştırılmasını şiddetle eleştirir; bizler geçmişten bize intikal eden dini nitelikli her türlü veriyi kutsal kabul ederiz. Geçmişe bakışımızda, tarih algımızda, Kuran anlayışımızda birtakım ciddi sorunlar var… Diyoruz ki, doğru anlayamadığımız geçmiş, bizi mazinin derinliklerine zincirler; asla gelecek tasarımı yapamayız. Öyle ise, özgürlük, biraz da, geçmişe esir olmamak anlamına gelir. Geçmişin esiri olmaktan kurtulabilmenin ilk adımı, geçmiş ile tarihin birbirinden farklı olduğunu bilmektir.
GEÇMİŞ VE TARİH NEDİR
Geçmiş, yaşananların, geride kalanların, olup bitenlerin tamamıdır. Tarih ise, geçmişten geleceğe sızmayı başaran bilgi, belge ve bulgulara göre bizim zihnimizde yaptığımız bir inşa faaliyeti, bir söylemdir. Bizler çoğu zaman, geçmişten bize ulaşan her türlü bilgiyi geçmişin tamamı veya geçmişte yaşananların ta kendisi zannediyoruz. Oysa, geçmişle, geçmişten bize kadar gelmeyi başaran veriler birebir örtüşmediği gibi; bu verilerle inşa edilen tarih de, geçmişle hiçbir şekilde birebir örtüşmez. Ne demek istediğimizi sadece bir günümüzü nasıl geçirdiğimizi düşünürsek, kolayca anlayabiliriz.
NE KADARINI HATIRLIYORUZ
Gün boyu pek çok şey yaşıyoruz, pek çok kimse ile konuşuyoruz, okuyoruz, yazıyoruz. Ertesi gün olup bitenlerin ne kadarı aklımızda kalıyor? Kendi yaşadıklarımızdan belleğimizde kalanlar, nasıl olup bitenlerin daha çok ana hatları ise, geçmişten bugüne sızmayı başaran veriler de, ya olay ve olgularla ilgili ana hatlar, ya da onlardan kalan tortulardan ibarettir. Daha anlaşılır bir ifadeyle, belleğimiz, hiçbir şeyi olduğu gibi kaydetmez. Belleğimizdeki bilgiler, albümdeki fotograflar gibi sıralanmış da değildir. Belleğimiz, her şeyi, ama her şeyi, hazır bulunan anlam çerçeveleri doğrultusunda yorumlayarak kaydeder. Anlama faaliyeti, yorumdan bağımsız olamaz.


Niçin farklı peygamber algısı var?


ŞİMDİ şu soruları sormanın tam zamanı olduğunu düşünüyoruz: Niçin Müslümanların kafasında birbirinden çok farklı peygamber algısı mevcuttur? Niçin Müslümanlar gelenek ile din arasındaki farkı fark etmek istemezler? Niçin Müslüman tarih anlayışında süreç ve değişme fikri gelişmemiştir? Bu ve benzeri sorulara sağlıklı cevap bulmak istiyorsak, öncelikle şu gerçeklerle yüzleşmek durumundayız:
1. Her mezhep, her tarikat, her cemaat kendi çıkarları ve beklentileri doğrultusunda kendi tarihini yaratmıştır. Ehl-i Sünnet, “Dört Halife Dönemi”ni esas alır. Şia, Hz. Ebu Bekir, Ömer ve Osman dönemini görmezden geldiği gibi, bu halifeleri Hz. Ali’nin hilafet hakkını gaspedenler olarak algılar.
2. “Saadet Asrı” adı altındaki erken dönem idealizasyonu, süreç algısının ve değişme fikrinin gelişmesini engellemiştir. Oysa İslam, Kur’an’ın kurucu ilkeleri ve yaratılışın yasaları çerçevesinde, her zaman ve mekanda yeniden anlaşılması ve yorumlanması gereken bir dindir.
3. Müslüman tarih algısı, siyasi güç merkezli olarak inşa edilmiştir. Siyaset, dini meşruiyet aracı olarak kullanmıştır. Bu tespitin en açık kanıtı, “dört hak mezhep” ifadesidir. Bu mezheplerin hicri 2’nci asrın sonlarından itibaren teşekkül ettiğini düşünürsek, konuyu daha iyi anlayabilir. Adı ne olursa olsun, bütün mezhepler beşeri oluşumlardır; İslam’la özdeşleştirilemezler.
4. Anlaşılmayan geçmiş, kutsallaştırılır. Geçmiş kutsallaşınca, din ve gelenek arasındaki fark kaybolur ve gelenek dinleşir. Geleneğin dinleşmesi, dinin temel işlevlerini kaybetmesi demektir.


Güvenli geleceğin şartı


BU gerçekler, niçin uzlaşı kültürü yaratamadığımızın, niçin çatışmayı yaşam biçimine dönüştürdüğümüzün cevabını da içinde barındırmaktadır. Kuran, geçmişin doğru anlaşılmasını ister. Geçmişi doğru anlayamadığımızda, onun ağırlığı altında eziliriz. Geçmişi anlama faaliyeti, süreklilik arz eder; tarih her daim yeniden inşa edilir. Güvenli bir gelecek, sağlıklı tarih algısıyla mümkün olur.




Hürriyet GÜNDEM



Ebû Hanife’ye göre inanç özgürlüğü

Ölü sayısı 358'e yükseldi

 İsrail’in Gazze’ye aralıksız düzenlediği saldırılarda, yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 358′e, yaralı sayısı ise 2 bin 685′e ulaştı. …
Milliyet Dünya



Ölü sayısı 358'e yükseldi

Saturday, July 19, 2014

Newsticker zum Flug MH17 der Malaysia Airlines - OSZE: Schwer bewaffnete Separatisten behindern Aufklärung


+++ Boeing 777 wird über Donezk abgeschossen +++


+++ Alle Insassen sind tot +++


+++ Flugzeug von Rakete getroffen +++


+++ Luftraum über der Ukraine gesperrt +++


 


20.20 Uhr: Der russische Außenminister Sergej Lawrow und sein US-Kollege John Kerry fordern, dass alle Beweise im Fall des abgestürzten Flugzeugs den internationalen Ermittlern zugänglich gemacht werden müssen. Darüber seien sich beide Minister in einem Telefonat einig gewesen, teilte das Außenministerium in Moskau am Samstag mit. Die internationalen Experten sollten zudem einen ungehinderten Zugang zur Absturzstelle in der Ukraine erhalten. Darüber hinaus forderten sie eine transparente Untersuchung der Absturzursache des malaysischen Passagierjets. Beide wollten ihren Einfluss auf die Konfliktparteien nutzen, um die Gewalt zu beenden. Die Minister machten deutlich, dass es keine militärische Lösung des Ukraine-Konflikts gebe.


20.00 Uhr: Die Fluggesellschaft Malaysia Airlines hat die Namen der Passagiere seines über der Ostukraine abgestürzten Fluges MH17 veröffentlicht. Zugleich wurden die Angehörigen und Freunde der Opfer aufgefordert, sich mit der Airline in Verbindung zu setzen. Zwar arbeite man mit den jeweiligen Botschaften zusammen, doch sei es noch nicht in allen Fällen möglich gewesen, Familienangehörige ausfindig zu machen, teilte die Fluggesellschaft mit. Kontakttelefonnummern von Malaysia Airlines für die Angehörigen der Opfer: +603 7884 1234 (Malaysia) oder +31703487770 (Niederlande). Unter den Toten sind auch vier Deutsche, darunter eine Frau aus dem südbadischen Auggen (Kreis Breisgau-Hochschwarzwald).


Im Video: Das sind die Opfer


19.44 Uhr: Die Separatisten in der Ostukraine haben den Abtransport sterblicher Überreste von der Absturzstelle der Passagiermaschine bestätigt. “Einige Dutzend Leichen”, die mitten in der Ortschaft Grabowo gelegen hätten, seien “in Anwesenheit von OSZE-Beobachtern” nach Donezk gebracht worden, sagte der Rebellensprecher Sergej Kawtaradse. “Es war aus hygienischen Gründen unmöglich, sie weiter dort liegen zu lassen”, sagte Kawtaradse. Die Leichen würden in Donezk ausländischen Experten übergeben. Zuvor hatte die ukrainische Führung den Aufständischen vorgeworfen, Beweismaterial vom Absturzort zu entwenden. Die Boeing war am Donnerstag mutmaßlich von einer Rakete über dem von den Separatisten kontrollierten Gebiet abgeschossen worden.


Luftfahrt-Experte: MH17-Insassen erlebten Sturz bei Bewusstsein


18.41 Uhr: Niederländische Banken haben Vorsichtsmaßnahmen gegen möglichen Kreditkarten-Betrug eingeleitet. Es gebe Berichte, wonach Kreditkarten von Absturz-Opfern vom Trümmerfeld “gestohlen” worden sein, teilte der niederländische Bankenverband mit. Mögliche illegale Abbuchungen würden den Angehörigen ersetzt, hieß es in der Erklärung. Unter den 298 Toten sind 192 Niederländer.


17.53 Uhr: Niederländische Ermittler haben mit dem Sammeln von DNA-Vergleichsmaterial begonnen. In den kommenden Tagen sollen Angehörige aller 192 bei dem Absturz getöteten Passagiere aus den Niederlanden von den Experten besucht werden. Benötigt würden neben den DNA-Proben auch Informationen etwa über Operationsnarben, Tattoos oder die Haarfarbe der zu Identifizierenden.


17.08 Uhr: Moskau fordert von der Ukraine die Offenlegung aller militärischen Daten bezüglich ihrer Luftabwehr im Konfliktgebiet. Die Führung in Kiew müsse detailliert Einblick gewähren, wo und wie die Ukraine Boden-Luft- und Luft-Luft-Raketen verwende, sagt Russlands Vizeverteidigungsminister Anatoli Antonow dem TV-Sender Rossija-24. Die entscheidende Frage sei: „Was geschah im Luftraum über der Ukraine und was müssen wir tun, damit so etwas nicht noch einem passiert.“


16.20 Uhr: Die Bundesregierung entsendet morgen zwei Experten der Bundesstelle für Flugunfalluntersuchung (BFU) nach Kiew. „Da wir erwarten, dass es eine internationale Kommission zur Untersuchung der Absturzursache von Flug MH17 unter Federführung der Internationale Zivilluftfahrtorganisation (ICAO) geben wird, sollen BFU-Direktor Ulf Kramer und ein weiterer Fachmann frühzeitig bereitstehen, um die laufenden Untersuchungen zu unterstützen und zur Aufklärung beizutragen“, sagte Verkehrsminister Alexander Dobrindt FOCUS Online.


16.00 Uhr: Erneut ist OSZE-Beobachtern der vollständige Zugang zur Absturzstelle verwehrt worden. Bewaffnete Separatisten behinderten die Arbeit der etwa 20 OSZE-Vertreter, wie ein Sprecher mitteilt. Die Gruppe habe jedoch zumindest mehr Bewegungsfreiheit als am Vortag bekommen. Die OSZE-Mitarbeiter hätten dabei beobachtet, wie Leichen der insgesamt 298 bei dem Absturz ums Leben gekommenen Passagiere von Unbekannten in Plastiksäcke gepackt und an den Straßenrand gebracht wurden. 




15.37 Uhr: Der ukrainische Ministerpräsident Arsenij Jazenjuk beschuldigt Russland, hinter dem Abschuss von Flug MH17 zu stehen. Die mutmaßliche Rakete komme aus russischer Herstellung, sagt Jazenjuk der „Frankfurter Allgemeinen Sonntagszeitung“: Zur Bedienung des Boden-Luft Systems sei „sehr professionelles Personal nötig, um Ziele zu finden und die Rakete abzufeuern“. Jazenjuk weiter: „Möglicherweise könnten diese Leute aus Russland gekommen sein.“ Man wisse, „dass diese Systeme nicht von betrunkenen Gorillas bedient werden können“. Eine Schuld der ukrainischen Armee schloss Jazenjuk aus. 2Sämtliche Boden-Luft-Raketen der Ukraine sind anderswo stationiert. Wir sind bereit, hier Beweise und Standorte offenzulegen.“ Das Gebiet, aus dem die Rakete abgeschossen wurde, sei völlig von den Rebellen kontrolliert.


15.13 Uhr: Unfassbare Vorwurf: Die Separatisten sollen nach dem Absturz das Gepäck der Toten durchsucht und geplündert haben. Die schwer bewaffneten Männer hätten sich über die Opfer gebeugt und deren Gepäck durchwühlt, schildert der Kameramann Demjen Doroschenko der britischen Tageszeitung „Sun“. Und: „Als sie weg waren, sah ich überall Portemonnaies rumliegen, alle waren leer. Es war schrecklich.“ Unter anderem hätten die Milizen aus dem Gepäck von Newcastle-Fan John Alder ein Fernglas genommen. „Als sie sahen, dass das Glas zersplittert war, haben sie es weggeworfen.“ Alder wollte gemeinsam mit Liam Sweeney seinen Lieblingsverein Newcastle United bei Vorbereitungsspielen in Neuseeland unterstützen.




FOCUS Online



Newsticker zum Flug MH17 der Malaysia Airlines - OSZE: Schwer bewaffnete Separatisten behindern Aufklärung

İsrail soykırım yapıyor


 İMZA AŞAMASINDAYDI


“Şu anda maslahatgüzar seviyesinde devam eden bu sürecin bundan sonraki yol haritasında şüphesiz ki bir devlet terörü estiren İsrail’e karşı bizim olumlu bakmamız mümkün değil. Uluslararası karasularında daha önce bir terör estirmişti ve bu terörden sonra araya uluslararası camialar girdi. Bizim baştan itibaren 3 şartımız vardı. Özür, tazminat ve Filistin’e ambargonun kaldırılması. Bunun ilk maddesinde özrü dilemişti. Bunun şahidi de Amerika’nın başkanı Obama’dır. Daha sonra tazminatta olumlu bir noktaya gelindi. Fakat ambargonun kaldırılması noktasında ise şu anda bize hep imza safhasında, imzalanacak falan dendi. Bu arada da bu olaylar patlak verdi.


DAVOS’TA SÖYLEMİŞTİM
İsrail’in şu anda attığı adımların arkasında bu 3 çocuk meselesi falan yok. Bunların hepsi yalan. Çünkü çocukları en iyi öldürmesini bilen devlet İsrail’dir. Bunu ben daha önce Davos’ta söylemiştim. Siz çocukları öldürmesini iyi bilirsiniz demiştim. O zaman yine hatırlarsanız yine plajda çocukları vurmuşlardı şimdi yine plajda çocukları öldürdüler bombalarla. Şu anda insanlığın vicdanı sızlamıyor. Kanamıyor. Ve maalesef İsrail aynı zulmüne, aynı orantısız güç kullanımı ile beraber saldırmaya devam ediyor.


ÇAĞRIM İSLAM DÜNYASINA
Benim özellikle çağrım İslam dünyasınadır. İslam dünyası, İsrail’e karşı tavrını ortaya net koymadığı sürece bu sıkıntılar daha çok sürecektir. Türkiye olarak bizim İsrail’e karşı tavrımız nettir. Biz İsrail ile olan ilişkileri adeta sıfırlamış noktadaydık. Bir normalleşme talebinin gelmesi ile de normalleşiyor ümidini bu 3 maddeye bağlamıştık. Bu 3 madde yerine gelmediği için zaten normalleşmenin olması bundan sonra da görünüyor ki mümkün değil.


MUTABAKAT İSTEMİYOR
İsrail, Hamas ve Fetih arasındaki ulusal mutabakat hükümetinin kurulmasını arzu etmiyor ve şu anda orada bu kıyımını devam ettiriyor. Bir başka adımı daha var İsrail’in burada. Bu hesap da malum Mısır ile olan görüşmelerinde Hamas’ı dışlama gayretleridir. Burada taraf olan bir defa Hamas’tır, Gazze’dir, Filistin’dir. Bu akşam Mahmut Abbas da burada olacak. Kendileri ile iftar sofrasından sonra görüşmemiz var. Bunları daha etraflıca görüşeceğiz.


OLUMLU DÜŞÜNMEM
İsrail bir defa dünyada barışı tehdit eden bir ülkedir. Ortadoğu barışını tehdit eden bir ülkedir. Hiçbir zaman barış yanlısı olmamıştır. Zulmetmiştir. Zulmetmeye devam etmektedir. Türkiye olarak biz, bir defa şahsen ben, bu görevde bulunduğum sürece hiçbir zaman İsrail ile olumlu bir şeyi düşünemem. Başkaları düşünebilir, o beni enterese etmiyor. Ben ve sorumluluğum altındaki yönetim, bu görevde olduğumuz sürece asla bu işe olumlu bakmayız.


İSRAİL MAĞLUP OLACAK
Hukuk gücün tayin ettiği bir unsur olursa orada zulüm vardır. Onun için biz hukuku, Hakk’ın ve haklının elindeki bir unsur olarak değerlendirmemiz lazım. Böyle değerlendirdiğimiz sürece de er geç İsrail bu zulmü ile devam edemez. Şu anda burada galip gibi görünebilir. Ama sonunda mağlup olacak olan İsrail’dir ve bu, dünyada belli yerlerde yaşayan Yahudileri, Musevileri de rahatsız edecektir. Burada İsrail devleti çok yanlış oynamaktadır.


BİR YERE VARILMAZ
Başta Amerika olmak üzere Rusya, batılı diğer ülkeler, onlar da bu konuda maalesef endişe belirtmekle bir yere varmak istiyorlar. Endişe belirtmekle bir yere varılmaz. BM’nin dünya barışına katkısının nasıl olacağını burada tekrar test ediyoruz. Taraf orada, Hamas’ı masaya çağırmıyorsun. Ee Mısır’la yapıyorsun. Sisi burada taraf mıdır? Sisi kendisi de zalimdir. Çünkü darbecidir. Şu anda Hamas’ın bütün gıda yollarını kapayanlardan bir tanesi de odur. Kimin talimatı ile? İsrail’in talimatı ile. Meşruiyet kazandırmak istiyorlar Mısır’a. Çünkü Mısır’ın şu andaki yönetimi meşru değildir”


Malezya uçağını Rusya vurdu

CUMHURBAŞKANI adayı ve Başbakan Tayyip Erdoğan, seçim çalışmaları kapsamında dün Bursa’daydı. Konuşmasında, Malezya Havayolları’na ait yolcu uçağının düşmesine değinen Erdoğan “Ukrayna hava sahasında Malezya uçağı maalesef Rusya tarafından füzeyle vurularak indirildi” dedi. Gökdere Meydanı’ndaki mitingte ve Valilik önünde konuşan Erdoğan, özetle şunları söyledi:


YENİ BİR HAÇLI İTTİFAKI
Bu Ramazan maalesef Filistin’den acı haberleri aldığımız bir Ramazan. Terör devleti İsrail Gazze’yi bombalıyordu, kara harekatına başladı. Son haftada 240’tan fazla şehit edildi, 2000’den fazla masum yaralandı. İsrail acımasızca vurmaya devam ediyor. Ortadoğu’daki bu insanlık dışı saldırı devam ederken dünya ve İslam ülkeleri susuyor. Bizim de Filistin için Gazze için sesimizi yükseltiyor olmamızdan rahatsız oluyorlar. Ama Biz Türkiye Cumhuriyeti devletiyiz. Osman Gazilerin, Orhan Gazilerin, Yıldırım Beyazıtların torunlarıyız. Dünya liderleri acayip açıklamalar yapıyorlar. ‘İsrail savunma hakkını kullanıyor’ diyor. Nasıl bir savunma hakkı ki bu, bunlardan kimse ölmüyor, ölenler sadece Filistinli. Hepsi oyun, hepsi numara. Bunlar samimi değil, dürüst değil. Yeni bir haçlı ittifakıyla karşı karşıyayız. Bu çok yanlış bir iş. Ben Batı’ya sesleniyorum, bu dürüst bir yaklaşım değil, bu yaklaşım yarın inanıyorum ki sizleri de boğacaktır.


BU NASIL BİR YAKLAŞIM
Ukrayna hava sahasında Malezya uçağı maalesef Rusya tarafından füzeyle vurularak indirildi. Uçaktaki yolcuların yaklaşık 160 tanesi Hollandalı. Bakınız, Hollanda’dan Malezya’ya gidecek ve bu uçak Ukrayna sahasında vuruluyor. Bu nasıl bir yaklaşımdır, bu nasıl bir anlayıştır? Hani dünya barışı için koşacaktık? Hani dünya barışına çalışacaktık?” 




Hürriyet GÜNDEM



İsrail soykırım yapıyor

Neun Tote bei Busunfall nahe Dresden



Bei einem Busunglück auf der Autobahn 4 bei Dresden sind mindestens neun Menschen getötet und etwa 40 verletzt worden. Das berichtet ein Reporter vor Ort. Nach ersten Angaben soll es sich bei den Opfern um Reisende aus Polen handeln.




Nach bisherigen Kenntnissen der Polizei ist in der Nacht kurz nach 2 Uhr ein polnischer Reisebus auf einen anderen aus der Ukraine aufgefahren. Dabei soll der hintere Bus die Mittelleitplanke durchbrochen haben und auf die Gegenfahrbahn gefahren sein. Dort prallte er mit einem Kleintransporter zusammen und stürzte anschließend eine Böschung hinunter. Bei den Toten soll es sich um die sieben Insassen des Kleintransporters und zwei Bus-Reisende handeln. Die Autobahn ist zwischen Dresden-Altstadt und der Anschlussstelle Neustadt in beide Richtungen gesperrt.




Die etwa 150 Einsatzkräfte versuchten am Morgen, den Reisebus aufzurichten. Noch ist unklar, ob sich unter dem Wrack weitere Opfer befinden. Der Amtsleiter der Dresdner Feuerwehr, Andreas Rümpel sagte, für ihn sei es das schwerste Unglück in seiner 36-jährigen Berufslaufbahn.




Rund um die Unfallstelle kommt es zu großen Verkehrsbehinderungen und Staus. Zur Umfahrung der Unfallstelle muss die Elbe überquert werden, sodass sich vor allem die Dresdner Brücken als Engstellen erweisen. In Sachsen ist heute der erste Ferientag.



Zuletzt aktualisiert: 19. Juli 2014, 08:55 Uhr




tagesschau.de – Die Nachrichten der ARD



Neun Tote bei Busunfall nahe Dresden

Thursday, July 17, 2014

Un avión con 298 pasajeros es derribado por un misil en el este de Ucrania


00.18 h “La tragedia no habría tenido lugar si en esa tierra hubiera paz, si no se hubieran reanudado las acciones militares en el sureste de Ucrania”, ha dicho Putin. El líder del Kremlin encargó al Gobierno ruso hacer todo lo posible para esclarecer las causas de la caída del Boeing, de cuyo derribo ya se han acusado las autoridades ucranianas y los separatistas prorrusos, los dos bandos que combaten desde hace dos meses y medio en el este de Ucrania.


23.52 h El secretario general de la ONU, Ban Ki-moon, expresó la necesidad de que haya una investigación internacional “exhaustiva y transparente” sobre la caída de un avión malasio en el este de Ucrania. Ban dijo que estaba siguiendo muy de cerca los informes sobre el “desastre” de la aeronave. “Claramente hay una necesidad de que haya una investigación internacional exhaustiva y transparente”, insistió Ban, que no apuntó responsabilidades.


23.28 h El Gobierno de España ha recibido con “consternación y profunda tristeza” la noticia del siniestro. Mediante un comunicado, el ministerio de Asuntos Exteriores y de Cooperación ha expresado que comparte su dolor con los familiares y allegados de las víctimas mortales, y ha transmitido su solidaridad y cercanía a las autoridades de los países afectados. “España espera una investigación con garantías que permita esclarecer a la mayor brevedad las circunstancias del incidente”, reza el comunicado, a la vez que insta a las partes concernidas en el siniestro a que colaboren activamente en la investigación.


23.03 h El presidente ruso, Vladímir Putin, responsabilizó a Ucrania de la caída del Boeing 777. “Sin duda, el Estado sobre cuyo territorio sucedió esto tiene la responsabilidad por esta horrible tragedia“, dijo el mandatario ruso durante una reunión sobre asuntos económicos celebrado en Moscú al filo de la medianoche.


22.59 h La aerolínea Malasyan Airlines Europa ha anunciado que entre los muertos en el suceso hay 154 holandeses, 27 australianos, 23 malasios, seis británicos, cuatro alemanes, cuatro belgas, tres filipinos y un canadiense. Hay 47 personas cuya nacionalidad está aún por determinar.


22.56 h Fuentes de los servicios de inteligencia de EEUU citadas por la cadena CNN y el diario The Washington Post aseguran que el avión MH17 recibió el impacto de un misil tierra-aire. Las fuentes no han podido determinar, no obstante, el origen del proyectil .


22.52 h El Servicio de Seguridad de Ucrania ha publicado una supuesta conversación en la que los prorrusos hablarían sobre el derribo de la aeronave. Según el vídeo colgado por el SBU, se escucha como uno de los supuestos comandantes insurgentes  informa sobre el derribo de un avión comercial. A la pregunta de si el aparato transporta armamento, uno de los rebeldes en el lugar del siniestro responde que solo “artículos civiles” y que sus hombres hallaron un documento de identidad de un estudiante indonesio.  En otra conversación, uno de los insurgentes informa a su superior que el avión “resultó ser civil” y añade que “hay un mar de cadáveres de mujeres y niños”.  “En la televisión señalan que se trata de un An-26, avión de transporte, pero que lleva escrito Aerolíneas Malasias ¿Qué hacía en territorio ucraniano?”, apunta el insurgente.


22.46 h El vicepresidente de Estados Unidos, Joe Biden, ha anunciado que enviará un equipo a Ucrania para “determinar qué ocurrió” con el avión de pasajeros. Biden telefoneó hoy al presidente ucraniano, Petró Poroshenko, y le ofreció asistencia para dilucidar las causas del siniestro. El vicepresidente lamentó el “trágico suceso que ha tenido lugar en la frontera ucraniana” con Rusia, donde se estrelló un avión en el que viajaban 295 pasajeros.


22.38 h La canciller alemana, Angela Merkel, se declaró “conmocionada” con el siniestro del avión de Malaysian Airlines y exigió una investigación “inmediata e independiente” de lo sucedido. En un comunicado remitido a los medios por su portavoz, Merkel califica de “impactantes” las informaciones que apuntan a que el avión pudo ser derribado cuando volaba a gran altura. “Si se confirman esas noticias, se presenta una trágica escalada del conflicto en el este de Ucrania“, advierte la canciller.


22.35 h Las autoridades de Ucrania han cerrado todas las rutas aéreas para los aviones que sobrevuelen el este del país, según Eurocontrol. El organismo con sede en Bruselas agrega que “todos los planes de vuelo que se presenten para esas rutas serán rechazados por Eurocontrol. Todas las rutas permanecerán cerradas hasta nueva orden”. El organismo indicó en su comunicado de prensa que el de Malaysia Airlines volaba a una altitud aproximada de 10.000 metros cuando desapareció de los radares.


22.23 h El secretario general de la OTAN, Anders Fogh Rasmussen, ha acusado este jueves a los separatistas prorrusos de crear una situación “cada vez más peligrosa” y ha reclamado una investigación internacional para determinar las causas de la caída del vuelo de Malaysia Airlines y llevar a los responsables ante la justicia.


22.06 h El jefe del Servicio de Seguridad ucraniano, Valentin Nalivaichenko, ha acusado a dos altos cargos de la Inteligencia rusa de estar implicados en el suceso. Asegura que sus acusaciones se basan en conversaciones telefónicas interceptadas y ha asegurado que harán “lo posible para que sean castigados”.


22.01 h La Asociación Internacional de Transporte Aéreo asegura que el avión no volaba por una zona restringida y se encontraba dentro del espacio aéreo ordinario.


21.06 h Los separatistas prorrusos han solicitado un alto el fuego de tres días para poder investigar y trabajar en la zona donde ha caído el avión de Malaysia Airlines.


21.01 h La Asociación Europea de Pilotos ha pedido  “medidas inmediatas” para garantizar la seguridad de los aviones que sobrevuelan la región del este de Ucrania. “La ruta efectuada por la aeronave de Malaysia Airlines es la más común para los vuelos que viajan entre Europa y el Sudeste Asiático”, indicó el presidente de la asociación.


20.58 h La Unión Europea ha reclamado una “investigación internacional” sobre las circunstancias de la caída del avión que hacía la ruta entre Amsterdam y Kuala Lumpur y ha pedido a todas las partes implicadas que permitan el acceso al lugar de la tragedia y proporcionen toda la información. A juicio de la Alta Representante de la UE para la Política Exterior, Catherine Ashton, la caída del MH17 “constituye otro claro ejemplo de por qué es tan urgente acabar con este conflicto”. “Sin prejuzgar los hechos detrás de la caída, pedimos a todas las partes que detengan la pérdida de vidas sin sentido en el este de Ucrania, que eviten un aumento de la tensión y que acuerden un alto el fuego inmediato”, ha señalado Ashton.


20.42 h El primer ministro holandés, Mark Rutte, mostró su conmoción por el suceso y afirmó que por el momento se mantiene “incertidumbre” en torno a lo sucedido y a los pasajeros que viajaban en el vuelo, que había salido desde Amsterdam y donde podrían viajar 35 pasajeros holandeses. También indicó que ha hablado con el presidente de Ucrania, Petró Poroshenko, sobre la tragedia. “Estoy profundamente afectado por las dramáticas informaciones sobre el vuelo”, declaró Rutte, que ha interrumpido sus vacaciones para regresar a Holanda y seguir de cerca la situación.


20.38 h El ministro de Exteriores francés, Laurent Fabius, informó hoy de que al menos cuatro pasajeros franceses viajaban en el avión de Malaysia Airlines.


20.24 h Según la agencia Interfax, los prorrusos desplegados en la zona habrían encontrado la caja negra del avión.


20.19 h El primer ministro de Malasia, Najib Razak, anunció hoy una “investigación inmediata” sobre el avión de Malaysian Airlines siniestrado. “Estoy consternado por las noticias del avión estrellado. Hemos iniciado una investigación inmediata”, afirmó.


20.10 h Una fuente del Ministerio de Situaciones de Emergencia ha indicado que se han encontrado restos de más de 100 de los 295 pasajeros que volaban en el avión malasio. “Por ahora no podemos decir el numero exacto de muertos, ni siquiera aproximados, porque hay restos diseminados en una amplia zona entre los árboles”, dijo la fuente.


19.49 h El ministerio de Interior de Ucrania habla de más de 300 muertos por el suceso.


19.41 h El ministerio de Exteriores ha indicado a 20minutos, que de momento no tiene confirmación sobre si había o no ciudadanos españoles en el vuelo y que están realizando las gestiones necesarias para averiguarlo cuanto antes.


19.39 h Según la agencia Reuters, en el Boeing-777 viajaban 23 ciudadanos norteamericanos.


19.30 h Las autoridades holandesas no disponen por el momento de información sobre el Boeing-777 de que despegó del aeropuerto de Amsterdam-Schiphol. Según la cadena de televisión holandesa NOS, en el avión podrían viajar al menos 35 holandeses, aunque las autoridades no han confirmado estos datos. Un portavoz del ministerio de Asuntos Exteriores holandés, el organismo al cargo de la información sobre el siniestro, dijo que “aún no hay información disponible”.


19.28 h Cruce de acusaciones: los insurgentes prorrusos de la región de Lugansk, otra de las regiones rebeldes del este de Ucrania, aseguran que el avión de Malaysia Airlines fue derribado por un cazabombardero de la Fuerza Aérea ucraniana.


19.22 h El presidente ucraniano, Petró Poroshenko, se ha referido al suceso como “acto terrorista”, según informa la agencia Reuters.


19.18 h Varias aerolíneas, como Lufthansa, Aeroloft, Turkish Airlines o Air France, anuncian que han dado la orden de que todos sus aviones eviten el espacio aéreo de Ucrania del este.


19.10 h Según un portavoz del Ministerio para Situaciones de Emergencia de Ucrania, los restos del avión están desperdigados en un radio de 15 kilómetros.


19.07 h Fuentes de Aena informan a 20minutos que desconocen si había españoles en el avión.


19.06 h Andréi Purguin, viceprimer ministro de la autoproclamada república popular de Donetsk, ha explicado que se han desplazado destacamentos rebeldes al lugar del siniestro. Estas tropas rebeldes hablan de numerosos cadáveres en el lugar del siniestro, entre ellos niños. Testigos citados por las agencias rusas y ucranianas también aseguran haber encontrado decenas de cadáveres entre los escombros.


19.03 h La aeronave ha caído cerca de la ciudad de Chakhtarsk, en la región ucraniana de Donetsk:



18.59 h El presidente ruso, Vladimir Putin, y su homólogo estadounidense, Barack Obama, han mantenido una conversación telefónica para hablar de lo sucedido.


18.50 h El presidente de EE UU, Barack Obama, fue informado sobre la noticia de que un avión de pasajeros Boeing-777 de la compañía Malaysia Airlines se estrelló en el este de Ucrania, informó la Casa Blanca. “Podemos confirmar que el presidente está al tanto” del incidente, dijo una portavoz del Consejo de Seguridad Nacional (NSC) de la Casa Blanca, Bernadette Meehan.


18.49 h El primer ministro de Malasia, Najib Tun Razak, expresó su consternación por el siniestro del avión de Malaysia Airlines en el este de Ucrania y anunció una investigación inmediata. “Estoy consternado por las noticias del avión de MH estrellado. Hemos iniciado una investigación inmediata”, afirmó el primer ministro en su cuenta de Twitter.


18.44 h Los rebeldes ucranianos afirman que han hallado numerosos cadáveres, entre ellos muchos niños, en el lugar del siniestro del avión malasio.


18.43 h El presidente de Ucrania, Petró Poroshenko, dijo que no descarta que el avión malasio que se estrelló en el este del país con casi 300 pasajeros fuera derribado.


18.41 h Poco antes de las 17.30 h de este jueves, un avión de Malaysia Airlines se estrelló en el este de Ucrania con 295 personas a bordo. Todavía se desconocen las causas del siniestro. A partir de ahora, contaremos todas las novedades a través de este minuto a minuto.




20minutos.es



Un avión con 298 pasajeros es derribado por un misil en el este de Ucrania

Oğlum ne oldu sana


Üsküdar Amerikan Lisesi öğrencisi Demir için dün Ataköy 5’inci Kısım Camii’nde cenaze töreni düzenlendi.




‘METALLICA KONSERİNE GİTMİŞTİ’


Cenaze törenine katılan Demir ailesi ayakta durmakta zorluk çekti. Lise öğrencisi Eren Demir’in yakın arkadaşı Alp Gerçeker “Geçtiğimiz günlerde Metallica konserine gitmişti. Hayat dolu, neşeli bir insandı. Olay gecesi de internet üzerinden bir strateji oyunu oynuyordu” dedi.


‘EN SON SEVGİLİSİYLE KONUŞUYORDU’

Demir’in sınıf arkadaşı Arda Tekin de “Son günlerde kız arkadaşı ile tartışıyordu. Birkaç defa ayrılıp yeniden birlikte olmuşlardı. Olay gecesi de onunla konuştuğunu duydum” dedi. Genç yazarın çocukluk arkadaşı Bahadır Kınay ise “Olaydan 4 gün önce bizim evde kaldı. Boğazından çok rahatsızdı. Yanımda çok öksürüyordu. Evde bir defa kustu. Hastaydı. Gece bizde kaldıktan sonra evine gitti. Onun intihar ettiğine inanmıyorum” dedi.


League of  Legends fanatiği


EREN Demir’in fanatiği olduğu ve ölümünden önce oynadığı League of Legends, internet üzerinden oynanan bir strateji oyunu.


Siyah tişörtle uğurlandı




Genç yazarın bir yakını tabutunun üzerine strateji oyunu League of Legends baskılı siyah tişört koydu.


League or Legends oyunu nedir?
Türkçe anlamı “Efsaneler Ligi” olan League or Legends, internet üzerinden oynanan bir strateji oyunudur. Oyun sırasında iki takım çıkarılır ve çeşitli savaş alanlarında birbirleriyle mücadele ederler. 2009 yılında piyasaya çıkan bu oyun gençler arasında hızla yayıldı. Kendi aralarında takımlar oluşturan oyuncular bilgisayar üzerinden turnuvalar düzenleyebiliyor.





GÖZYAŞLARIYLA…




Hürriyet GÜNDEM



Oğlum ne oldu sana

‘Çocuk oldukları 200 metreden belliydi’

İsrail ordusunun on gündür ‘terör hedeflerine’ karşı yürüttüğünü öne sürdüğü fakat kurbanlarının yüzde 80’ininden fazlası sivillerin oluşturduğu…
Milliyet Dünya



‘Çocuk oldukları 200 metreden belliydi’

Wednesday, July 16, 2014

A Paris, 400 personnes aux Invalides contre « l'assassinat des enfants de Gaza »

Le Monde | 17.07.2014 à 01h16 • Mis à jour le 17.07.2014 à 01h18 | Par


A Paris, dans un rassemblement en soutien à Gaza, le 16 juillet.

Les faits : Plusieurs nifestations en France contre les bombardements de Gaza


Dès la sortie du métro un homme et une femme tiennent une pancarte « Halte au blocus de Gaza » et un drapeau palestinien. Dans la foule bigarrée, jeunes et moins jeunes sont venus dans le calme, apporter leur soutien à la population gazaouite, alors que des bombardements israéliens frappent le territoire depuis neuf jours.


Les faits : Israël et le Hamas s’accordent sur un cessez-le-feu temporaire à Gaza


Ça et là quelques uns brandissent des drapeaux du Nouveau Parti anticapitaliste (NPA), des jeunes communistes, du syndicat étudiant UNEF ou du Parti des ouvriers indépendants (POI). Les membres de ce parti entonnent des chants exigeant « l’arrêt des bombardements » ou dénonçant « l’assassinat des enfants de Gaza ».


Hugo, 21 ans intérimaire dans le bâtiment et membre de la section des jeunes communistes de Courbevoie/ Asnières a suivi le mot d’ordre de son parti. Il dit avoir été « choqué par ce qu’il se passe à Gaza. Un peuple se fait coloniser sans que la majorité des hommes politiques ne dise quelque chose. »


Son camarade Redwane, 21 ans également, membre depuis trois ans du Parti communiste et étudiant en Sciences politique et philosophie surenchérit :


« Ce qui est fou c’est l’asymétrie de ce conflit, y compris dans son traitement médiatique. On va s’appesantir sur les roquettes tirées sur les Israéliens et oublier de raconter la réalité de la vie des Palestiniens ».



Warda, 29 ans, tient de son côtéune tirelire entre ses mains pour recueillir des dons pour les Gazaouis. La jeune femme porte un bandeau noir recouvert d’un voile noir et rouge aux couleurs du drapeau palestinien. Cette préparatrice en pharmacie est venue aider l’association humanitaire Baraka City à récolter des dons.


Elle a tenu à être présente pour dit-elle « lutter contre l’injustice et soutenir un peuple qui souffre. On est impuissants face à tout ça. C’est un génocide qui se déroule là-bas. Les Palestiniens sont colonisés, ils doivent franchir des checkpoints pour se déplacer ».


Dimanche 13 juillet, elle était déjà dans le défilé parisien, émaillé par plusieurs incidents en marge du cortège devant des synagogues.


Réactions : Le grand rabbin de France s’inquiète de la « haine » contre les Juifs


Elle insiste sur le fait que « la manifestation a été pacifiste », et réfute toute envie « d’importer le conflit israélo-palestinien en France ».


« On manifeste pour les Palestiniens et tout de suite on est accusés d’ être antisémites. Je suis antisioniste mais je n’ai rien contre les juifs. J’en ai contre le sionisme qui tue des gens. »



Mehdi Belhassen, 32 ans se mêle à la discussion et partage le même sentiment. Déçu par la classe politique, il explique ne pas avoir été surpris par le communiqué de soutien de François Hollande au premier ministre israélien.


« Les hommes politiques ne comprennent rien. C’est ridicule de nous dire de ne pas importer le conflit. Sans cette injustice il n’y aurait pas tout ces gens-là, ces mamies, ces personnes aux origines différentes réunies ici ».



Au quotidien il veille à ne pas consommer de produits importés d’Israel qu’il débusque, explique-t-il, grâce à leurs codes-barres.


Justine Fallet, venue avec une amie, arbore des boucles d’oreilles, un bracelet, un sac aux couleurs et à l’effigie de la Palestine. Un keffieh noir et blanc complète sa tenue. A 29 ans elle explique ne pas « être particulièrement militante » mais être très sensible au sort des Palestiniens, encore plus après s’y être rendue en avril dernier..


« Je voulais confronter ce que je connaissais à la réalité. C’est différent de vivre cela. Les Palestiniens vivent dans une prison. Les gens en France sont mal informés sur ce conflit. Beaucoup pensent que c’est une guerre et que les deux camps sont égaux. C’est faux, les Palestiniens subissent un apartheid. «



Parmi les personnes présentes, beaucoup ont l’intention de participer aux prochaines manifestations, y compris celle prévue samedi 19 juillet à Paris, que la préfecture de police songerait à interdire. Hugo craint toutefois l’intrusion de collectifs proches de Dieudonné ou Alain Soral dans ce défilé : « je vais regarder en détail qui organise la manifestation et qui sera présent. Je ne veux pas me retrouver avec ces gens pas propres ».


Il est presque 21h quand la place se vide totalement, sans aucun débordement.




Le Monde.fr – Actualité à la Une



A Paris, 400 personnes aux Invalides contre « l'assassinat des enfants de Gaza »

Tuesday, July 15, 2014

‘Mirası Libya’

Sol eğilimli Guardian gazetesi ise Libya’nın uluslararası müdahalenin ardından, içinde bulunduğu anarşinin, Hague’ın bakanlığı-nın hatır- lanaca…
Milliyet Dünya



‘Mirası Libya’

Un photographe de l'AFP récompensé d'un nouveau prix du ministère de la Défense



Le photographe de 29 ans a reçu le premier prix dans la catégorie “photographes hors ministère de la Défense” sur le thème “Opérations extérieures”. Il est récompensé pour la photo prise le 17 mars 2013 d’un Puma ravitaillant en eau des hommes du 2e REP lors d’une opération dans l’Adrar des Ifoghas, dans le nord du Mali.


Kenzo Tribouillard a également reçu le 2e prix sur le thème “Action sur le théâtre national” pour une photo de juillet 2013 de l’intervention des pompiers contre l’incendie de l’Hôtel Lambert à Paris. Le premier prix dans cette catégorie revient à Guillaume Chauvin, photographe indépendant, pour la photo d’un légionnaire en séance de sport après avoir été blessé lors d’une intervention en Afghanistan.


Quatre photographes du ministère de la Défense ont également été récompensés.


Le “prix image Sergent Vermeille” a été créé par le ministère de la Défense en hommage au sergent Sébastien Vermeille, photographe du Sirpa Terre Image de Lyon, mort au combat le 13 juillet 2011 en Afghanistan.




AFP.com



Un photographe de l'AFP récompensé d'un nouveau prix du ministère de la Défense

Codegen Quantum4 Güncel Yazılım

Codegen Quantum4 Güncel Yazılım


codegen-quantum-4



MicroSD Kart ile yüklenir


İNDİR




Codegen Quantum4 Güncel Yazılım

Sunday, July 13, 2014

Pedro Sánchez promete renovación en el PSOE


Copyright © Atresmedia Corporación de Medios de Comunicación, S.A – www.antena3.com Avda. Isla Graciosa 13, 28703 , San Sebastián de los Reyes, Madrid Reservados todos los derechos




Noticias de última hora – ANTENA 3 TELEVISION, España, UE.



Pedro Sánchez promete renovación en el PSOE

Papa pedofil din adamlarını sopalayacak!

La Repubblica gazetesinin kurucusu ve halihazırdaki yazarlarından Eugenio Scalfari, bir yıl 4 ay önce bu göreve seçilen Papa Francesco ile üçüncü kez mülakat yaptı. Ateist olan Scalfari, kendisini çok etkileyen Papa ile artık bir dostluk bağı kurduğunu ve ruhani liderin görüşmeleri …
Milliyet Dünya



Papa pedofil din adamlarını sopalayacak!

Saturday, July 12, 2014

YSK: Başbakanlık görevinden istifa etmesine gerek yok


Yüksek Seçim Kurulu, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın, bu görevinden istifa etmesine ilişkin başvuruyu oybirliği ile reddetti. Erdoğan, Başbakan olarak seçim kampanyasına devam edebilecek.


YSK, bugün yaptığı toplantıda aday olan kamu görevlilerinin, görevlerinden istifa etmelerini gerektiren Anayasa’nın 79. maddesinin Başbakan Erdoğan‘a da uygulanması gerektiğine ilişkin başvuruları değerlendirdi.


Bu konuda yapılan 15 başvurunun tümünü, oybirliği ile reddeden YSK, red kararını Anayasa’ya, Anayasa Mahkemesi kararına ve 6271 sayılı kanuna dayandırdı.


GENEL BAŞKAN OLARAK DA DEVAM EDEBİLİR


YSK toplantısında, Cumhurbaşkanlığı için resmen aday olan AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile HDP eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, genel başkanlık görevlerinden ayrılıp ayrılmamaları gerektiği de görüşüldü.


YSK, Cumhurbaşkanı adaylarının parti genel başkanlığından ayrılmalarına gerek olmadığına da hükmetti.


Dolayısıyla, Erdoğan ve Demirtaş, adaylık süreçleri boyunca Genel Başkanlık görevlerini de sürdürebilecekler.




Hürriyet GÜNDEM



YSK: Başbakanlık görevinden istifa etmesine gerek yok

Çiller sanık olsun


Çarkın dünkü duruşmadaki savunmasında, işlenen cinayetlerde devletin bilgisi olduğunu öne sürerek “Cinayetler dönemin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, İçişleri Bakanlığı, bu bakanlığa bağlı İstihbarat Daire Başkanlığı, Özel Harekât Daire Başkanlığı, MİT’in içinde bulunan Kontr-Terör Daire Başkanlığı’nın talimatları, bilgileri ve koordinasyonları vasıtasıyla, yani o dönem devletin yöneticilerinin bilgileri dahilinde işlenmiş cinayetlerdir. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakanı Tansu Çiller, Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ve MGK üyeleri burada sanık olmalıdır” dedi. Mahkeme, 37 aydır tutuklu bulunan Çarkın’ın tahliyesine karar verirken, diğer tüm sanıkların da duruşmalardan vareste tutulmasına hükmetti. Ayhan Çarkın dün akşam saatlerinde Sincan F Tipi Cezaevi’nden çıktı.




Hürriyet GÜNDEM



Çiller sanık olsun

"Суперлуние" будет в августе


Услышав слово «суперлуние» пять раз за прошедший рабочий день, отдел науки «Газеты.Ru» решил раз и навсегда прояснить термин «суперлуние», пояснить, почему настоящее «суперлуние» будет 10 августа, и заявить, что явление 12-13 июля не стоит ажиотажа, поднятого в СМИ.


В первый раз сотрудники отдела науки «Газеты.Ru» узнали о предстоящем «суперлунии», зайдя на первую полосу «Яндекса». «В выходные жители Земли увидят суперлуние», — такая надпись красовалась на втором месте в разделе «Яндекс. Новости». Корреспонденты «Газеты.Ru» перешли по данной ссылке.



«В момент необычного астрономического явления расстояние между Землей и спутником оказывается минимальным и Луна напоминает огромный пылающий шар в небе, — писало одно из уважаемых российских информационных агентств со ссылкой на Independent. — Суперлуние — это астрономическое явление, когда полнолуние совпадает с моментом наибольшего сближения Луны и Земли и спутник кажется на 14 процентов больше и на 30 процентов ярче, чем обычно. Луна в момент суперлуния напоминает огромный пылающий шар, поскольку проходит ближайшую к Земле точку своей орбиты – перигей. В перигее спутник Земли находится к планете примерно на 50 тысяч километров ближе, чем когда он проходит наиболее удаленную точку – апогей. Подобные колебания в расстоянии между Луной и Землей связаны с тем, что орбита спутника имеет эллиптическую форму».


Четыре последующих извещения о «суперлунии» редактор отдела науки «Газеты.Ru» услышал от своих коллег на вечерней редколлегии.


Почувствовав себя далеким от народа, не разделяя предстоящего ажиотажа в преддверии предстоящего суперлуния, отдел науки «Газеты.Ru» решил внести ясность.



По определению термин «суперлуние» подразумевает под собой совпадение по времени момента перигея — когда Луна проходит ближайшую к Земле точку своей орбиты — и момента полнолуния — то есть когда видимое с Земли полушарие Луны освещено Солнцем на 100 процентов. В научной литературе этот термин не встречается: он просто не нужен, так как наблюдения Луны проводятся сейчас регулярно и достаточно на высоком уровне, в том числе и с космических аппаратов, которые находятся в непосредственной близости от Луны.


И, согласно англоязычной версии «Википедии», этот термин не является профессиональным астрономическим, но он «возник в современной астрологии».


То, насколько отношение сотрудников отдела науки «Газеты.Ru» к астрологии является негативным, не является предметом настоящей заметки, но его можно понять из некоторых архивных материалов, например, о том, как Украина открывает астрологическое ПТУ, или из интервью научных сотрудников.


Впрочем, заявить, что отдел науки «Газеты.Ru» никогда не использовал этот термин — «суперлуние» — означало бы покривить душой. Простой поиск на сайте дает ссылки на две заметки. Одна из них посвящена научной работе двух американских астрономов.


Согласно их расчетам, в гибели «Титаника», вызванной чрезвычайно опасной ледовой обстановкой, сложившейся в северных атлантических широтах в апреле 1912 года, могла быть виновата Луна, ибо 4 января 1912 года произошло рекордно сильное суперлуние — самое сильное за последние 1400 лет.



Другая заметка «Газеты.Ru», где употребляется слово «суперлуние», это интервью с научным сотрудником лаборатории гравиметрии Государственного астрономического института имени П. К. Штернберга (ГАИШ МГУ), к. ф.-м. н. Леонидом Зотовым, посвященное истерии вокруг «суперперигея», ожидавшегося 19 марта 2011 года. Стоит напомнить, что то «суперлуние» в рейтинге самых тесных сближений в период с 1811 по 2211 год оказалось на 74 месте, хотя в СМИ появлялись сообщения в стиле «это самый-самый суперперигей за последние несколько тысяч лет».


Но внесем ясность в предстоящее 12-13 июля события.


Согласно расчетам астрономов, с которыми можно ознакомиться, например, на сайте «Астронет», который создан и поддерживается сотрудниками ГАИШ МГУ, то можно увидеть, что полнолуние приходится на 11.27 универсального (Гринвичского) времени (то есть 14.27 по Москве) 12 июля. Момент же перигея приходится на 8.28 (11.28 мск) 13 июля.


То есть момент минимального сближения Луны с Землей и момент полнолуния наступают 12-13 июля с разницей в 21 час.



При этом расстояние между Землей и Луной составит 358 258 км — в списке 14 минимальных сближений 2014 года это четвертый результат. И это почти на 2000 километров больше, чем 4 января 1912 года — незадолго до гибели «Титаника».


Интересно то, что 10 августа 2014 года действительно будет наблюдаться «суперлуние»: тогда момент прохождения Луной полнолуния придется на 18.11 по Гринвичу, а момент перигея — на 17.44.


Вот это и будет «суперлуние» 2014 года.


А в предстоящие выходные отдел науки рекомендует наслаждаться видом полной Луны и звездного неба. Собственно, такие же рекомендации отдел науки даст и 10 августа.


Читайте также:



Газета.Ru – Первая полоса



"Суперлуние" будет в августе