Monday, September 1, 2014

Diyanet Başbakan'a bağlandı


Dağılımdaki en büyük sürprizlerden biri de, daha önce Başbakan Yardımcılığı’na bağlı olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Başbakanlık makamına bağlanması oldu.


DİNİ DİPLOMASİ ATAĞI


Davutoğlu’nun sürpriz bir kararla, Diyanet’i kendisine bağlaması, Ankara kulislerinde “dini diplomasi atağının işareti” olarak yorumlandı.


Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, son dönemde Ortadoğu‘daki mezhep çatışmaları, Suriye ve Irak’ta artan IŞİD etkinliği konusunda açıklamalar yapmıştı. Diyanet’in öncülüğünde, Ortadoğu’daki dini liderler Türkiye’de bir konferansta biraraya getirilip, “uzlaşma” ve “tolerans” mesajları verilmişti.


Şimdi Diyanet’in Başbakanlığa bağlanması ile Ortadoğu’da mezhep ve din çatışmalarından dolayı akan kanı durdurmak amacıyla, Türkiye’nin “dini diplomasiye ağırlık vereceği” yorumları yapıldı.


İşte Başbakan Yardımcılarının yeni görevleri



ATATÜRK DÖNEMİNDE CUMHURBAŞKANI’NA BAĞLIYDI


Modern Türkiye tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığı değişik kurumlara bağlandı. Atatürk, kendi Cumhurbaşkanlığı döneminde Diyanet’i kendisine bağlamıştı.


Atatürk sonrasında ise Diyanet bir bakan aracılığıyla, Başbakan’a bağlanmıştı.


Özal’ın Başbakanlığı döneminde, o zamanın Diyanet işleri başkanı ile bağlı bulunduğu bakan arasında anlaşmazlık yaşanınca, Diyanet Başbakanlık makamına bağlanmış, ancak daha sonra yeniden Başbakan Yardımcılığına bağlı bir kurum haline getirilmişti.


Davutoğlu’nun ilk grup toplantısı: ‘Gördüğüm zaman vay nasipsiz dedim’



 
DAVUTOĞLU ÇÖZÜM SÜRECİNİN YOL HARİTASINI AÇIKLADI


Başbakan Ahmet Davutoğlu, hükümet programında çözüm sürecinin kararlılıkla devam edeceğini vurguladı, çözüm sürecinin de yol haritasını da açıkladı; Yol haritası dört ana unsurdan oluşuyor;
-Terörün bitmesi
-Silahsızlandırma
-Toplumsal hayata kazandırma
-Demokratik siyasete katılımın önünü açma.


“KÜÇÜLME DEĞİL BÜYÜME, PARÇALANMA DEĞİL, BÜTÜNLEŞME…”


Davutoğlu’nun hükümet programındaki kilit cümlesi şöyle: “Çözüm süreci bölünmenin değil birleşmenin, küçülmenin değil büyümenin, parçalanmanın değil bütünleşmenin, kalıcı bir bölgesel güç olabilmenin yegane temelidir.”


62. HÜKÜMET PROGRAMININ TAMAMI


“PARALEL” DEMEDİ, “YENİ VESAYET ODAĞI” DEDİ ALEVİLERDEN BAHSETTİ, HİÇ “KÜRT” DEMEDİ


185 sayfalık programda Davutoğlu önceliklerini ise “çözüm sürecinin başarısı” ile “yeni vesayet odaklarının kaldırılması” olarak belirledi.


Davutoğlu konuşmasında “paralel” kelimesini hiç kullanmadı. Bunun yerine, “yeni vesayet odağı” demeyi tercih etti.


Çözüm sürecinden bahsederken de “Kürt” kelimesini hiç kullanmayan Davutoğlu, Aleviler için ise yeni bir açılımın işaretini verdi. Davutoğlu’nun hükümet programının dış politika bölümünde ise “sıfır sorun politikasından” hiç bahsetmemesi dikkat çekti.


“MEDENİYET İHYASI…”


Yeni hükümetin hedefini “medeniyet ihyası” olarak belirleyen ve “yeni bir atılım dönemi” başlayacağını söyleyen Davutoğlu, ekonomi alınında ise, “insan odaklı kalkınma” ve “rekabetçi ve yenilikçi ekonomi” hedeflerini koydu.


ÇÖZÜM SÜRECİ… “ÇOKLUK İÇİNDE BİRLİK”


Ak Parti’nin Genel Başkanı seçildiği kongrede yaptığı konuşmanın daha ayrıntılısı olarak nitelendirilebilecek hükümet programında Davutoğlu, çözüm sürecine özel önem verdiğinin altını çizdi. Çözüm sürecinin “ötekileştirmeye son” vereceğini vurgulayan Davutoğlu, hedefi de “çokluk içinde birlik” olarak koydu. Davutoğlu, çözüm süreci çerçevesinde “aidiyet bilincinin de güçlendirilmesinin” amaçlandığını kaydetti.


YARGI ÜZERİNDEKİ VESAYET KALDIRILACAK


Davutoğlu, “bazı yargı mensuplarının siyasi ve idelojik misyon üstlenerek, hakem olma vasfını yitirdiklerini” vurgulayarak, “Yargının bağımsız ve tarafsız olması, yargı üzerinde kurulmak istenen vesayetlerin yok edilmesi, yargının milletin yargısı olması için yapılması gerekenleri tereddütsüz yapmak hükümetimizin ana öncelikleri arasında yer alacaktır” dedi.


“PARALEL” DEMEDİ, “YENİ VESAYET ODAĞI” DEDİ


Başbakan Davutoğlu hükümet programında hiç “paralel” kelimesi kullanmadı. Bunun yerine “yeni vesayet odağı” terimini kullanmayı tercih etti. 17-15 Aralık operasyonlardan da “hadise” diye bahseden Davutoğlu, şöyle konuştu;
“geleneksel vesayetçi aktör ve kurumlarla yürüttüğü mücadele neticesinde hükümetlerimiz, milli iradeye dayalı demokratik bir siyasal sistemi inşa etme hedefine odaklanmışken, 7 Şubat, 17-25 Aralık hadiseleri ve takip eden gelişmelerle yeni bir vesayet odağının saldırılarına maruz kalmıştır.”
Davutoğlu, “yeni vesayet odağı” ile mücadelenin “hukuk içinde kalarak gerçekleştirileceğini” de vurgulayarak, “Ne amaçla olursa olsun, hiç bir çeteleşmeye müsaade etmeyeceğiz.
Bu yeni vesayet odağının, toplumu, siyaseti ve devleti baskı altına almasına ve ulusal güvenliğimizi tehdit etmesine izin vermeyeceğiz” dedi. Başbakan, bu yeni yapının uluslararası bağlantıları nedeniyle, “sadece hükümete değil, devlete de tehdit” olduğunu vurguladı.


“SIFIR SORUN” DEMEDİ, HEDEFİ “ANKARA MERKEZLİ DIŞ POLİTİKA” OLARAK KOYDU


Davutoğlu hükümet programında, Dışişleri Bakanlığı döneminde ortaya koyduğu “komşularla sıfır sorun politikasından” hiç bahsetmedi. Dış politikada hedefi “Ankara merkezli diplomasi” olarak koydu. Avrupa Birliği üyelik hedefinin kararlılıkla takip edileceğini söyleyen Davutoğlu, “AB ile müzakerelerin hedefi tam üyeliktir” dedi.


“ADALET ŞAHSİ MÜLKÜN TEMELİ DEĞİL…”


Davutoğlu’nun okuduğu hükümet programında bir başka vurucu cümle ise, “adalet mülkün temelidir” sözüne ilişkin oldu;
“Adalet mültün temelidir denildiinde şahsi mülk kastedilmez, devlet kastedilir adaletin olmadğı yerde devletin olması mümkün değildir”.


“ÇOĞUNLUĞUN YÖNETME HAKKI GASP EDİLEMEZ…”


Hükümet programının önemli vurgularından biri de “sandık vurgusu” oldu. Başbakanlığı döneminde Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı “sandık sonuçlarına saygı” vurgusu, hükümet programında da yer aldı. Davutoğlu hükümetinin programında da, “sandığın onurunu korumaya devam edecek, çoğunluğun yönetme haklarının gasp edilmesine müsamaha göstermeyeceğiz” ifadesi yer aldı.


ALEVİ AÇILIMI İŞARETİ


Davutoğlu, hükümet programında Alevi açılımının süreci konusunda da işaretler verdi. “Alevi kanaat önderleriyle” diyaloğun süreceğini söyleyen Davutoğlu, diyaloğun “Alevilerin inanç ve kültür odaklı talepleri” konusunda olacağının da altını çizdi.


ORG. ÖZEL “KIRMIZI ÇİZGİLER” DEDİ, DAVUTOĞLU YANITLADI


Türkiye, birkaç gün arayla devletin tepesindeki iki ayrı isimden, farklı şekilde “kırmızı çizgiler” sözcüklerini duydu.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, 30 Ağustos resepsiyonunda soruları yanıtlarken çözüm süreci konusundaki “kırmızı çizgilere” vurgu yaptı.
Özel, “Kırmızı çizgileriniz sürüyor mu? sorusu üzerine “Kırmızı çizgiler aşılırsa gereğini yapacağımızı söyledik, gereğini de söyleriz. 30 senedir bu mücadeleyi biz yürütüyoruz“ ifadelerini kullandı. Genelkurmay Başkanı Özel,  kırmızı çizgiler konusunda 10 yıl öncesine göre bir değişiklik olup olmadığının sorulması üzerine ise, “10 yıl öncesiyle bazı nüans farklılıkları var” dedi. Özel, hükümetin sorunu çözüm süreciyle çözmek istediğini hatırlatarak, “Şehit anaları, analar ağlamasın diyorlar. Biz de aynı şeyi söylüyoruzö diye konuştu. Özel bunun yanı sıra ülke bütünlüğünün de önemine dikkat çekerek, bunun kırmızı çizgi olduğunu vurguladı.


DAVUTOĞLU: “KIRMIZI ÇİZGİLER ENGELLEYİCİ FAKTÖR DEĞİL”


Orgeneral Özel’den sadece iki gün sonra ise, bu kez Başbakan Ahmet Davutoğlu ikinci kez “kırmızı çizgiler” ifadesini andı. Ancak Davutoğlu, Özel’in ifadesinden çok farklı kullandı “kırmızı çizgi” ifadesini.
Yeni Anayasa’nın, yeni hükümetin de öncelikleri arasında olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Sivil anayasa için hiçbir engel görmüyoruz. Milli iradeye rağmen üretilen “kırmızı çizgiler” anlayışının Yeni Anayasa için engelleyici bir faktör olarak gösterilmesini kabul etmiyoruz” dedi.




Hürriyet GÜNDEM



Diyanet Başbakan'a bağlandı

No comments:

Post a Comment